Bu sözcükleri birbiri ardına çevirdiğimiz de yol aynı kapıya çıkıyor.
“Adamlık…”
Ne demiş Mevlana Hazretleri;
“Lafa bakarım laf mı diye, lafı söyleyene bakarım adam mı diye…”
Yani bizim için önemli olan nedir, adamlığın temel felsefesi olan dürüstlüğü ileriye taşımaktır.
Bugün bu mana da kaybettiklerini zannedenler aslında önlerinde yakalarını kapatmak isteyenleri çok yakından görmektedir fakat kahrolası kibir onun önüne geçiyor maalesef.
Güzel konuşmak, güzel söz söylemek, bu dinimizin de emri,
Yerine getirmek gerek.
Onca kirliliğin içinde nasıl başaracağız dersek, bu sorunun yanıtını bulmak birazcık zor.
Geçtiğimiz günlerde yazdım;
“Yazmadan önce bi sor”
Gümüşhane’de, gazeteciliğin kriteri demiştim ben buna;
Oysa biz yazarken okuyanların kriteri nedir?
“Bana sor”
Bizim için yazmak bir özel sevgiyi kapsar,
Gümüşhane adına.
Sevgi üstüne umut evlerini inşa ederiz.
Adam olmayı deneriz örneğin.
Adamlığın irfanını tez olarak okuruz.
Yapabilmeyi, başarabilmeyi, başarabildik mi?
Zaman gösterir.
Fakat adamlığın “a” sını bilmeyenlerin söyleyeceği sözü olamaz.
Çünkü söyleyeceği sözü önce tartması gerekir.
Bir husus daha,
Yanlışlar düzeltilir,
Yanlış yapılırda,
Fakat bu gerçekten adam olanlar için geçerlidir.
Önemli olan niyettir,
Yönüne bakmak gerekir.
Engerek misali zehir akıtmaktansa, bir gül gibi açmak erdemliktir örneğin.
Bataklığın içinde bekleyen timsahları saymıyorum örneğin,