Köy dernekleri, toplumsal hareketlerin kök hücresidir. Hemşeri dernekleri ne kadar siyasetten bağımsız olduklarını söyleseler de, memleket meselelerinde mutlaka bir sözleri, bir duruşları vardır. Olmalıdır da. Ancak bu duruş, iyi organize edilmiş, tabanı güçlü bir sivil toplum oluşumu ile anlam kazanır. İşte tam bu noktada köy dernekleri, hemşeri birlikteliklerinin tabanını oluşturur.
Gümüşhane Dernekler Federasyonu (GÜDEF), geçmişte bu misyonu üstlenmeye çalıştı. Bir dönem başarı hikâyeleri yazmayı da başardı. Her derneğin bir anlamda "anaokulu" görevini gören bu çatı, güçlü bir birlikteliğin temellerini atmıştı. Ancak bireysellik ve bencillik devreye girdiğinde, ne yazık ki bu birliktelik hayal kırıklıklarına dönüştü.
Bugün dönüp baktığımızda, eğer o dönem bireysel hırslar değil, ortak hedefler ön planda olsaydı, Gümüşhane’nin çok daha büyük projelerden bahsedeceği, taleplerini tek bir merkezden daha güçlü bir şekilde dile getireceği açıktı. Ancak ne oldu? Merkezi bir yapı oluşturma şansı, kişisel çekişmeler ve iç denetim eksiklikleri nedeniyle kaybedildi.
Daha da kötüsü, GÜDEF gibi bir çatı organizasyonu güçlendirmek yerine, onun temellerini yıkmaya çalışan ve alternatif federasyon kurma hesapları yapan dernekler ortaya çıktı. Bu bölünmüşlük, yalnızca Gümüşhane’nin sesini zayıflatmakla kalmadı, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı da sekteye uğrattı.
Oysa bir köy derneği yalnızca kendi köyünün değil, tüm bölgenin sesidir. Tüm bu birikim ve deneyim, ortak bir hedef için seferber edilmelidir. Hemşeri dernekleri, geçmişin derslerini iyi okuyarak bireyselliği bir kenara bırakmalı, ortak bir çatı altında birleşmelidir. Güçlü bir birliktelik, tabanın desteğini alarak, deneyimli liderlerin rehberliğinde yol aldığında, hemşeri toplulukları daha büyük projeler ve güçlü taleplerle gündeme gelebilir.
Bugün Gümüşhaneliler için hala geç değil. GÜDEF’in ya da başka bir oluşumun gerçek anlamda "birlik çimentosu" olması için yeni bir anlayışa ihtiyaç var. Bu anlayış, bireysel çıkarların değil, toplumsal faydanın öncelendiği, tabanın destek verdiği ve gerçek liderlik sergileyen bir anlayış olmalıdır. Gümüşhane’nin geleceği, ancak bu birlik ruhuyla şekillenebilir.
Unutmayalım ki, köy dernekleri sadece birer kurum değil, birer değer ve ses taşıyıcısıdır. Bu ses, birlikte hareket ettiğinde güçlü bir yankıya dönüşür. Gümüşhane bu yankıyı yaratabilecek potansiyele sahiptir, yeter ki doğru adımlar atılsın.