Gündoğumu Gazetesi yola çıkarken ‘sıradan değil sıladan haber’! demişti.
Bu sloganı ifade ederken alışagelmiş haberciliğin şehre bir şey kazandırmayacağını öne sürmüştü..
Belki de bu bir iddiaydı..
*
Rekabet güzel bir şeydir, hak edenin daha çok rağbet görmesi de doğal olarak olağandır.
E, hak etmişseniz bunun da abartı olmaması gerekir.
*
Velhasıl sevgili dostlar! Bizim çocuklar geçtiğimiz gün oldukça güzel farkındalık oluşturan bir haberi ‘Bu reklamın Gümüşhane’yi yakından ilgilendiren tarafı da var’ başlığını yakalamıştı.
Peki, ne demek istenmiş; bu habere neden gerek duyulmuştu?
Doğrusu merak etmedim de değil..
*
Satırları tek tek okudum..
Çok kısa ve öz cümlelerle bir özel TV kanalında yayınlanan o reklam yöresel ürünlerin tanıtımını yapıyordu.
Peki, ne vardı o reklamın özünde baktık süt ve süt ürünlerinin ticareti,
Kaşarından, yoğurduna ne arasanız yer alıyordu…
*
Aynı zamanda düşündürücü olan bu alanda -liderliği diyelim- Gümüşhane’ye yakın bir şehrin içimiz buruldu ama elde etmesiydi.
*
Tabi ki ticaret zekâ işidir ve başarabilmekte ayrıca kabiliyet ister, demek ki o şehir başarmış ve de alkışı hak etmişti.
Öyle ya gıda, gıda ürünleri hakkında her gün okuduğunuz hoş olmayan haberlerden sonra organik, temiz, leziz ve büyüleyici özellik edinmiş bu ürünlerin böylesine reytingi yüksek tv’de yer alması, takdiri şayan bir şekilde zemin oluşturması gerçekten dikkate değerdi,
Aslında sorulması gereken bu noktaya nasıl gelebilmişti?
*
BİZ YAPAMAZMIYIZ
Gelelim işin püf noktasına..
Bilmiyoruz kaç kere ifade ettik, kaç kere dile getirdik ve bundan sonra da dile getiririz.
Ne ki bana göre bu eksiklik artık kulağın üzerine yatmak gibi bir alışkanlığı ortadan kaldırması ile olacağı anlaşılıyor.
*
Ne demek istedim!
Süt, süt ürünleri ve diğer hayvansal gıdalar bakımından Gümüşhane potansiyeli yüksek bir şehir.
Sokağındaki insana bile sorsak bu şehri neler ayağa kaldırır diye; eminiz ki tarım ve hayvancılığı ilk sıraya iliştiriverir..
*
Geçmişte -arşivlerde saklı olduğuna inanıyoruz- ve bu iddiamızı güçlendirecek o kadar çok haber yapıldı, var ki, tarım ve hayvancılık üzerinde neden bu kadar durmamız gerektiğini zihnimiz çaka çaka adeta bize gösteriyor.
*
Bize yakın bir şehir bizden nispeten daha az potansiyele ve az hadi yanıldık eşit imkanlarla; nasıl oluyor da bu konuda marka ve kabul edebilinir ürünlerle sahne alabiliyor?..
İrdelenmesi gerekir.
*
Zaman zaman biz de bu konuda konunun duayenlerini ya da bu konuda tecrübe sahibi isimlere soru tutarak gerçekten tarım ve hayvancılığı nasıl yeniden canlandırabiliriz arayışı içerisine girmiş kamuoyuyla paylaşmıştık..
*
Hemen belirtelim o reklamı izledikten sonra etkilenmemek mümkün değildi, açıkçası istenildiğinde sizde yapabilirsinizin apaçık bir göstergesi gibiydi…
*
Gümüşhane’nin bugüne kadar bu konuda attığı adımlar göz önünde bulundurulduğunda yeniden başlamanın zamanının geldiğini acaba bize anlatıyor mu?
Nasıl olur, nasıl başarılır ya da nereden başlamak gerekir? Toparlanamaz mıyız..?
*
SORULAR VE SORULAR
Öncelik inanmadan ve de birlik olmadan geçiyor,
Bir hayvancılık çalıştayı neden yapılamıyor.
Pestili, kömeyi, Zigana Tünelini nakarat misali bıktırırcasına konuşuyoruz da;
Hayvancılığı, tarımı, üretimi, üreteni, üretmek için çırpınanı neden bir türlü masada tartışmıyoruz!
Ve neden Gümüşhane hep imrenerek bakmak zorunda kalıyor..
Düşünmüyoruz!!!
Diğer Yazıları
Çok Okunanlar