Bu şehirde yaşamak ayrıcalık mıdır? Sorgulamak çok mu can yakar, ya da yaşam koşullarına adapte olmak adına gün geçtikçe koşullar zorlaşıyor mu?
Eskiden insanımızın gözlerinin içi parlardı, sevinç çığlıkları yükselirdi her bir köşeden.
‘Bugün de böyledir’ diyen kaç kişi var!.
*
Gümüşhane’nin dili olsa hiçbir şekilde tartışmasız şöyle demez miydi?
‘’Ben iki caddeye sığmayacak kadar kadim bir şehrim..’!
Canım iki de bir pestil köme de yemek istemiyor artık.
Karşı dağların kıyısı eskiden yeşilliklerle doluydu,
Şimdi bakıyoruz betona teslim olmuş yamaçları..
*
Kendi kendimize düşünmekte fayda var;
Biz eskiden böyle miydik?
Çocukluğumuz, gençliğimiz, yaşadıklarımız
Biz sahiden hep
Böyle miydik?
*
Gümüşhane şehrinde mutlu insan görmek hepimizin ortak dileği olmalıdır diye düşündüm,
Alasını yapar bu şehir öylesine bir tutkudur bu istek,
Bir duayen diyor ki, ‘Gümüşhane’ye özgü orijinal projeler olmalı..’
Bunu samimiyetle söylediğini biliyorum. Hani feleğin çemberinden geçiş düşüncelerdir ya öyle işte. İÇTEN!
*
Ortak akıl olmalı,
Gümüşhane tartışırken büyümeli,
Sen ben kavgasını artık bir kenara bırakmalı. İyi de nasıl olacak bu iş..
İşte sorunun en zor tarafı bu..!
*
Kim ne düşünürse düşünün saygımız sonsuz ama hala şehrin kronik sorunlarının çözümlenmiş olduğuna inanmıyor kimse.
Bu savı bir ideolog düşünce olarak değil geçmişten geleceğe önümüzde duran bir ödevin gereği olarak ifade ediyoruz..
Şehrin üretim gücünün yeteri kadar ön planda olduğuna dair güçlü emareler yok, varsa da biz henüz bu gerçeği tam anlamıyla göremiyoruz, yaşayamıyoruz.
*
Öyle ya! Gümüşhane’nin sorunlarına çözümü, meselelerin ortadan kaldırılmasını Giresunludan, Trabzonludan bekleyemeyeceğimize göre, zararın neresinden dönersek kardır mantığı ile taşı altına ellerin konma zamanın çoktan gelip geçtiğini görüyoruz.
*
Yine de bir şansımız var diye düşünüyoruz!
Bizim o kadar güçlü olmasa da şehir merkezliden yurt sathına dağılmış onlarca STK’mız var, örneğin kurulu federasyonumuz, işadamları derneğimiz var, derneklerimiz var.
Gerçekten biz neden hiçbir zaman ortak zeminde buluşamıyoruz?
*
Bir zamanlar konfederasyon diye tutturmuştuk!
İyi de bu kadar dağınıklıktan sonra nasıl olacaktı ki bu iş,
Gelip geçici yama düşünceden öteye neler taşıyabildi ki bu şehir adına çekiştirip bırakmadıklarımız?
*
Derdimiz bu değil mi? Yoksa samimiyetten ırak mı düşündüklerimiz,
Niçin ısrarla Gümüşhane diyoruz,
Daha iyi bir yaşam,
Daha aydınlık bir şehir,
Daha özgün, daha üretken, daha fazla kalkınmış, daha huzurlu, daha güçlü bir memleket olsun diye…
Yoksa bu uğraşların ötesinde kim ne istiyor olabilir ki..!
*
Yakından dinlediğimiz bir hemşerimizin sözleri bu bakımdan oldukça anlam içeriyor..
Gümüşhane ne yapıp edip eskiye bir sünger çekerek ve yeniden iyi şeyleri bulma adına düğmeye basarak, yoluna devam etmelidir
Hepimizin bu konuda yapması gereken görevleri de vardır
Gümüşhane için yapılacak olan ne varsa kenetlenmeli ve bir an önce yaşama geçirilmelidir.
Demek ki en sade yurttaşından, en muktedir insanına kadar yapılacak şey bu şehir adına bellidir.
Spesifik tartışmalardan arınmak, ortak aklı ortaya koymak ve bu ortak aklın getirilerini süratle yaşama sürüklemek,
İşin başlangıcı ve yaratıcı özelliklerin startıdır.
Göreceksiniz ki ektiğiniz tohumlar şimdiden yeşermeye başlamış bile.