Haberleri yazıyoruz.
Falan yerde gece,
Şurada eğlence,
Burada birlik,
Yarın kardeşlik…!
Verilen mesajla yarını karşılaştırdığımızda karşımızda hiçbir şeyin aynı olmadığını anlıyoruz.
Halay çekmek, Gümüşhane üzerine nasihat etmek,
Gümüşhane’yi övmek!
Gece de yapılan bu,
Birde türküler söylemek.
Hepsi o kadar…
Yenilen bir tabak yemek mi,?
Yoksa bir ceviz kabuğu kadar da olsa Gümüşhane için bir şeyler kazanmak mı?
Herkes, her etkinliği yapabilir,
Ya sonrası,
Amacına uygun yapıldığı tartışma götürüyor mu,?
Ona bakmak gerekir.
Diyeceğimiz odur ki, ben düzenlenen gecelerin, etkinliklerin hiç aslına uygun olarak icra edildiğini düşünmüyorum.
Bir ve bütünüz ya,
Ya da Gümüşhaneliyiz,
Birde dillere pelesenk olmuş, ‘Mikro milliyetçilik salatasını ekliyoruz ya’
Kazın ayağı hiç de öyle değil,
Kim konuşacak,
Kime söz verilecek,
Kim önce sahne alacak
Onun ötesinde ne var?
Koca bir hiç..
Geçtiğimiz yıllara bakalım,
Ne değişti?
Bakınız son dönemde onca dernek ya da STK Gümüşhane adına doğru dürüst bir araya gelemiyor,
Bir güç oluşturamıyor.
Sessiz,
Trabzon’lusu, Bayburt’lusu, Rize’lisi
Hep gümbür gümbür.
Ya Gümüşhane?
Neden sadece ve cılız gecelerde boy gösteriyor?
İstanbul’u ayağa kaldırsa,
Türkiye’yi ayağa kaldırsa ne olur?
E tabi, üç beş bakan Gümüşhane’ye geldiğinde davul zurna çalan bizlerin küçük dünyalarında buna yer yok ki,
Çalınan hep aynı şarkı,
Söyleyen hep aynı kişi,
Davul bizde, tokmak onda.
Bir de inadımıza Gümüşhaneee! diye bağıran tellallar yok mu?
Gecenin içine ediveriyor.
Biz artık bir şeyin altını çizmek zorundayız
Soru basit.
Onca dernek, STK, aklı selim insan, kanat önderleri, siyasiler, bürokratlar, Gümüşhaneliler,
Artık bir ve bütün olmanın zamanı geldi de geçiyor
Ya hiçbir zaman Gümüşhane diye bağırmayacağız, davadan vazgeçeceğiz ya da her şeye yeniden başlayıp Gümüşhane için elimizi taşın altına sokacağız.
Tribünlere oynayanları ise bu işin dışında tutmak istiyorum..