(Bu yazı mikrofon sevdalılarına gelsin)
Biliyorsunuz sevgili Gümüşhaneliler, Gümüşhane Sanayici ve İşadamları Derneği birkaç yıl önce Esenyurt’ta bir bina yapımı için harekete geçti.
Esenyurt Belediyesi de destek vermişti.
Bina güya bilemediniz altı ay, en geç bir yıl içinde hizmete girecekti.
Yapımı öyle ballandıra ballandıra anlatıldı ki, hizmet binası değil sanki Esenyurt’a saray yapılıyordu.
Aaa, bi de baktık ki dev Gümüşhane derneği! o binanın yapımı noktasında ha bugün ha yarın diyerek işi ite kaka götürmeye başladı.
Bir türlü istenilen sonuç alınamıyordu.
Çünkü ortada net bir şey yoktu.
Bizim mikrofon sevdalısı iş adamlarımız (birkaç ismi tenzih ederiz) Esenyurt’taki binayı bir türlü yapamıyordu.
Tam işler tersine gitmeye başlamıştı ki daha doğusu kabak tadı veriyordu ki, Gümüşhaneli yürekli bir işadamı devreye girdi.
Tam ellibin tuğlayı Esenyurt’ta inşaası devam eden binaya bağışladı.
Önemli bir hamleydi,
Çünkü bir bakıma GÜSİAD’ın da itibarını kurtarmıştı.
Bir işadamı için ellibin tuğla çok büyük bir anlam ifade eder mi?
Ben sanmıyorum ama önemli olan taşın altına el’i sokmaktı.
Sayın Hamzaoğlu’da onu yaptı.
Dedik ya bizim mikrofon sevdalıları, sonuç yerine bugüne kadar hep konuştu.
Diyeceğimiz o ki, Hamzaoğlu’da olmasaydı, acaba kim devreye girecekti, yardım edecekti.
Bugüne kadar bir arpa boyu bile yol alamayan dernek inşaası için kim elini taşın altına sokacaktı.
Yüksel Hamzaoğlu’nun bu hamlesi gerçekten önemliydi.
Netice itibarıyla atalarımızın deyimiyle büyük lokma yiyerek büyük söz etmeyecektik.
Esenyurt’taki bina sanırım o atasözüyle birebir örtüştü.
Gümüşhaneliler için o bina çok ama çok önemli bir ders oldu.
Sonuç olarak Esenyurtta devam een inşaat noktasında pek çok soru akıllara geldi?
Bir bina yapımı bu kadar plansız programsız nasıl başladı?
İnşaa konusunda çok çok önemli isimler neden işin başında olmadı?
Yüksel Hamzaoğlu bu konuda önemli bir örnek acaba inşaa başlarken görüşü alınamazmıydı?
Ve nihayet, Yüksel Hamzaoğlu gibi isimler Gümüşhane cephesinde neden önde değil, bu vefakarlığı sanırım hepimiz adına çok ama çok önemli bir örnek değil mi?