Nur içinde yatsın
Rahmetli Barış Manço’yu bilmeyeniniz var mı?
Uzun saçları, kalın parmaklarına taktığı yüzükleri ve iri taşlı.
Her mısrasında bin bir anlam saklı şarkıları
Örneğin, ‘Kul Ahmet’in ceketi’ gibi.
Bakın şöyle diyor sözleri
‘Herkes gömlek giyerken, Ahmet ceket giyerdi, kimseler anlamazdı, ya kısmet ne demekti, Mahalleye dert oldu Kul Ahmet’in ceketi’
Bizim Gümüşhane’yi çağrıştırdı bir an.
Tıpkı Kul Ahmet gibi,
Eloğlu lobisini gümbür gümbür çalıştırırken bizim Gümüşhane’ye gelenler mahalleliyi kızdırdı.
Yetmedi..
Dert oldu!
Ceketin rengini, düğmesini, kolunu yakasını eleştirdi.
Dedik ya bizim Gümüşhane ya kısmet ne demekti anlamadı.
‘Havalimanı’ dedi Gümüşhane,
Kul Ahmet’in ceketi gibi,
‘Demir yolu’ dedi,
Kısmetiydi,
Tarımdı, barajdı, kısmetti dedi
Anlamadı kimse,
Bunlar ne demekti,
Allahtan ağzımıza bir kaşık bal çalındı
Tren yolunun ÇED / (Çevre Etki Değerlendirme) yanlış mı yazdım bilmiyorum ama raporu geçti.
Şimdi bunun altını ısıtacaklar
Geliyor…
Raylar bakalım ne zaman döşenir.
İşte Gümüşhane tıpkı Kul Ahmet gibi hep ceket giydi,
İşi bir türlü uymadı.
Herkes hayret etti, etmeye devam ediyor
Üzerinde gördüğü ceketi,
Nimet sandı,
Ve bir türlü anılamadı.
Çünkü mahalleliye dert oldu.
Üniversite dedik,
Şehre inmiyor çocuklar,
Cebinde parası olan ver elini şehir dışı
Ama sorsak, her şey güllük gülistanlık
Gümüşhane’nin üstünde ceketi.
Yırtık, kirli, kısmetsiz…