Süleymaniye bölgesinin Gümüşhane için ne kadar değerli olduğunu biliyorsunuz.
Bu değere karşın neler yapamadığımızı da.
İsteğimiz kadar martaval okuyalım,
Olmuyor işte,
Bu altın yumurtlayan tavuğu bir türlü Gümüşhane’ye kazandıramadık.
Hatırlayanlar bilirler!
Süleymaniye kayak merkezi ve bölgesi için ne güzel şeyler anlatılmıştı.
İsviçre modeli evler, kayak tesisleri, sporcular.
Yağan kristal kar,
Teleferik,
Rüya gibiydi.
O dönemin siyasetçilerinin ilk işi tepeden foto çektirmek olmuştu,
Sonra baktık ki, içi boş kaldı.
Süleymaniye bölgesinin Zigana, Sarıkamış, Uludağ’dan farkı olmadığını ben değil uzmanlar söylüyor,
Avantajlarını da.
Araştırın, ya da araştırılanlar hep aynı istikamete dönüyor.
Ne ki biz hala, ‘Gümüşhane’de kar temizlendi, temizlenmedi’ tartışmalarından sıyrılamayarak,
Ne bileyim Zafer Meydanını sen verdin, ben aldım diyerek, birbirimizi yerken,
Bu tür işlere kafa yoramıyoruz.
Birde Gümüşhane’nin en çok övündüğü şey dere ıslah çalışmaları,
Oysa Harşit çamur akıyor.
Kısacası Süleymaniye için çok şeyler söylendi.
Çok sözler verildi,
Yazıldı çizildi.
Bunları neden anlattım,
Geçenlerde Bayburt Postası ‘Kop’da bir gün gülecek’ başlığıyla bir haber atmıştı,
Bayburt kamuoyu da belli ki Kop mevkii için beklenti içerisindeydi,
Süleymaniye Bölgesi için düşündüm de,
Acaba Bayburtluların dediği gibi Süleymaniye de bir gün gülecek miydi,
Bölgenin tarihi dokusu, şekli şemali tamam da var olan nimetlerinden yararlanamamak ne demek?
Hep olmuyor diyerek geri çekilmek,
İşte kış mevsimi geldi ve Gümüşhane de yine her yer karla kaplı.
Süleymaniye Bölgesi de öyle,
Yıllar önce söz ettiğimiz işler yoluna girseydi,
O projeler yapılabilseydi,
Acaba Gümüşhane bugün hayalet şehre dönüşür müydü?
Cevabı duyar gibiyim..