1980’li yılların ortalarında Romen futbolu şimdiki Barselona gibiydi.
Petrescu,Dımıtrescu, Lakatuş, Hagı, Ilıe
Aklıma gelen önemli isimler…
Hele 90 yıl önce ilk milli müsabakamız olan ve Zeki Rıza Sporel’in iki golüyle berabere kaldığımız Rumenlere bir türlü dikiş tutturamıyorduk.
2014 Brezilya Dünya Kupasına gideceğimiz grupta Abdullah Avcı her şeyi kırıp dökmüş.
Milli Takımı ara ki bulasın…
Fatih Terim’le toparlamaya çalışıyoruz
Rumen maçı da yine böyle stresli bir ortamda başlıyordu Salı akşamı,
Yine dediğimiz gibi Rumenler karşımızda idi.
İstanbul’da tek golle teslim olmuştuk.
Petrescu, Milli Takımımmızı orta oyunculardan kurulu bir ekip olarak tanımlıyordu,
Sanırım bundan sonra büyük lokma yiyecek, büyük konuşmayacak.
Başkent Bükreş’te anons tam 44 bin seyirciden söz etti,
Kolay mı?
Kaybedersen bittin,
Umut başka bahara,
Rumenler maça hızlı başladı, olağandı bu durum.
15. Dakikadan sonra yavaş yavaş asıldık müsabakaya,
Burak bizi koltuklarımızdan fırlattı,
Biraz söylendik ama attığı kafa golü birinci sınıftı.
Fatih Hoca iş Ayyıldızlı forma olunca her şey değişti dedi maç sonunda,
Evet Salı akşamı 11 arslan bu bilinçle mücadele etti,
Doğrusu özlemiştik..
İkinci yarı daha da temkinli bir Milli Takım vardı,
Romenler o kadar da asılamadı.
Semih’in ıskaladığı ve sonrasında gelen kafa vuruşu ve direkten dönen topu saymazsak Maç bizim hakkımızdı diyebiliriz.
Maç sonunda futbolcuların Fatih Terim’e koşuşu mükemmel bir birlikteliğin habercisiydi.
Caner çok hoşuma geçti,
Arda, takımın ağabeyi olmuş,
Semih, Ömer, Umut hepsi gayretliydi.
Gökhan Gönül’de öyle..
Neticede bu skor Türk Milli takımının prestijini geri getirdi,
Ve,
Suriye ve Olimpiyat oyunları hüsranıyla sıkıntılı günler geçiren Türkiye gündemini birazcık oyalayacak,
Ha 2014 için her şey bitti mi hayır,
Daha Estonya ve Hollanda müsabakaları var.
Şimdi bu maçın tadını çıkaralım,
O müsabakaları gelince konuşuruz..