Yeterki iste,
Korkma..
Ne yaptığını bil.
Yazacak çok şey var.
Burası Gümüşhane,
Dert dolu, hüzün dolu, özlem dolu.
Barıştan yana, kardeşlikten yana, düşman çatlatırcasına haktan yana..
Sen yeterki gör.
Kafanı devekuşu gibi kuma gömme,
Yürüyüşün dik, azmin karlı dağ gibi yüce olsun.
Ben yaşadıkça görüyorum,
Tecrübelerime tecrübe katıyorum.
Sadeliğin, dürüst olmanın, seviyenin, insanlığın çıtasını görüyorum.
Elimle dik tutmaya çabalıyorum tek tek
Arkamdan konuşmak yerine, yüzüme konuşturmaya gayret gösteriyorum,
Renksiz, kokusuz, seviyesiz, karaktersiz sözcükleri atıyorum tek, tek,
Bir paçavra gibi.
Ayağımın altına alıyorum..
Yaşam bana hep doğruları gösteriyor,
Ben emin adımlarla ilerledikçe, yabani otlar kendiliğinden kuruyor,
Güllerin dikeni ayıklanıyor.
Havanın kokusunu hissediyorum.
Her taraf pus,
Lakin içim rahat.
Yürürken yeller sallanıyor,
İnceden bir özgürlük şarkısı mırıldanıyorum,
Başımda dolanan kartal bana eşlik ediyor.
Bir tavşanın sıçrayışını görüyorum, az ötede kamlumbağa, bir kaç metre ileride bir sinek.
Hepsi ayrı ayrı bir görüntü,
Alınacak çok ders var,
Tabi anlayabilene..
Dedim ya yazacak çok şey var,
Şuan kafandan ne geçiyor biliyorsun,
Bir klavye tuşu, bir tebeşir, bir mürekkep kutusu..