Yazgı mıdır bu?, yoksa bilinen hikâyenin ilk satırları gibi iyimser.
*
Niçin üşür ellerimiz?, alnımızın çizgileri ne zaman kalınlaştı ki? sebepsiz ayrılıkların adresinde kimler yazılı?
*
Niçin bizim dağların kar’ı kolay kolay erimez. Başını kaldırıp buğulanan soluğuna bak istersen!
İsyanın ulumasındandır yankılanan sesin ürküntüsü gönül vadisinde dolanan.
*
Hiç geçmez diye beklediğin yıllar soğuk kadar insanın içini acıtıyor, zemheri bu, sağı solu belli olmaz, odalara düşen uğultuların arasında gelgitleri yaşarsın kalın çizgi çektiğin birer alın yazgısı gibi.
*
Dünyanın en zor işidir sabretmek, sabrederken sonunda ne olacağını bilememek, zaten seni de alıp götüren içini kemirenlerin çetelesi değilmidir yiyip bitiren?
*
Alnındaki çizgileri sorgulamaya başladığın zaman bir şeyler tükeniyor demektir, biriktirmek gerek! öyleyse zemheriye karşı baharı düşlemek gerek. Sadece sevgiden yana kullanmaktır hakkı bunu hissetmek gerek.
*
Yaşadığımız zemherinin farkında mısınız o zaman? Tabela gösteriyor, çıkış belli, hız yok, ok ileri.
*
Değilmidir ki hepsi bir düş misali
Uyanıncaya dek her anı yaşamak gerek.