Şu meşhur hikâyeyi eminiz hepiniz bizden daha iyi anımsıyorsunuzdur.
Bilahare dilinize adeta pelesenk olmuştur diye düşünüyorum.
Başkasının malı….çenesini yorarmış!
*
O başkası ise bu yazının başlığındadır, okudunuz..
Oysa ben kıskanmak değil, imrenmek değil, başarabilen, bu güce sahip, aynı imkânlarla yarışmak isteyen ‘yapabilirim arkadaş’! diyecek bir güç olmak isterdim.
*
Ben sözcüğü derken sakın farklı yorumlanmasın,
Şahsımla ilgili değildir bu ‘ben’! sözcüğü
Hepimizin aynı gemi içerisinde olduğunu varsayarsak hepimizin yararına olacak güzelliklerin bütünüdür bu terim.
*
Biraz sağa dönüyorum, biraz sola
Bazen çok uzaklara dalıyorum. Kafamı kurcalıyor bazı şeyler..
Bazen boşuna mı yazıyorsun be Veli! diye hayıflanıyorum…
*
Dedik ya;
O pastanın pay alan tarafında değil pay dağıtan tarafıdır isteğimiz..
Herkes kendince nalıncı keseri gibi yontmak istese de kazın ayağı öyle değildir.
*
Bir bakıma sorgulayan bir toplumdan söz etmek isterim farkındalık adına,
Niçin savaş verildiğini öğrenmek ister her sağlıklı beyin.
Dipsiz bir kuyuda debelenmek yerine
Ayaklar kaysa bile tutunacak bir kaya parçasında hayat olduğunu görmek ister bu gözler.
*
Bakınız işin bu kısmını hiç tartışmıyor, kurcalamıyoruz bile
Üç beş yanyana gelsek sürekli şikâyet ediyoruz olup bitenleri,
Oysa kulak kabarttığım işin başında ‘iyi de sen ne yapabiliyorsun, senin yol haritan nedir’ diye eklemek istiyorum kenarına bir şeylerin..
*
En nefret ettiğim şey ise sürekli konuşmak, konuşmak ve yine konuşmak.
İşte bak! Bir şey kazandırmıyor bize, sürekli patinaj yapan düşüncelerin hep aynı safta hep aynı girizgâhlarla; önde ‘ye kürküm ye’! demesinden de illallah dedik.
*
Dur be kardeşim, bir soluk al! Yeter artık arkada boyu kısa kalan da görsün etrafı anlayışı ne yazık ki kadük kalmış öylesine devam ediyor.
*
İlla ki dövüşecek, kıracak, parçalayacak
Yok, başka bir çözüm yolu da bilmiyor kesin.
Züğürt tesellisinde adeta avuntu arıyor, kendince mutlu oluyor her bir küçük kalp çırpıntısında sesine eşlik ettiği küçük şeylerden.
*
Oysa başarabiliriz
Dolandığımız düşünceler içerisinde değilde, saplantıda kalmayan güzelliklerle beraber kaldırabiliriz bu hayatın yükünü.
Bir sıcak tebessüm, bir içten merhaba, bir sade dokunuştur yaşama hiç bilmediğin iyilikler kapısını ardı sıra aralayan nedenler..
*
Söylemesi bedava işte senden bir şey istemiyor
Üzerine bir şey eklemende gerekmiyor
İnerçıkar yürüyen merdiven gibi düşünmemek gerek sadece
Hemen yanı başında senden daha iyi gülümseyen senden daha iyi düşünen ve sana ulaşmak adına bölüşmek isteyen duyguların farkına varmak yeterlidir bu koşuşturmaca da.
*
Sözün sonu üstadım
Bir dere kenarında kana kana su içmek gibi sevgiye, hoşgörüye ve de birbirimizi anlamaya ihtiyacımız var
Sen göremiyor olabilirsin..
Eller boş sadece olup biteni izlemektir de belki görevin
Unutma ay her gece doğmasa bile mutlaka güneşi gösterecek aydınlığı yüzüne çalacaktır bir şekilde;
Sen yeter ki züğürtte değil, gönlünde yeşeren umutların tesellisinde bul kendini insanlığının adına.